Türk sosyal güvenlik sisteminde teklik esas olduğundan farklı ülkelerdeki çalışmalar birbirinin devamı olarak kabul edilir. Yani bir kişi aynı anda iki yerde çalışamaz ve böyle bir durumda her iki ülkede aynı anda prim ödense bile bu ona her iki yerde de emeklilik hakkı vermez.
Kural olarak 3201 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince Türk vatandaşları ve Türk vatandaşlığından izin alarak çıkıp başka bir ülke vatandaşlığına geçen mavi kart hakkı sahibi kişiler yurtdışında 18 yaşından itibaren ve sadece Türk vatandaşlığında geçen çalışma, işsizlik ve ev hanımlığı sürelerini borçlanıp bedelini yatırabiliyorlar.
Ancak borçlanma kapsamındaki bu yurtdışı sürelerinde Türkiye’de de bir sigortalılık süresi varsa borçlanma işlemi hangi esaslara bağlı olarak yapılacak?
Konuyu düzenleyen SGK’nın 2011/48 nolu genelgesi uygulanacak prensipleri sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ve imzalanmamış ülkelerdeki sürelere göre ayırarak ortaya koymuşsa da biz daha çok insanımızın özellikle Avrupa’da yaşadıkları sözleşmeli ülkeler açısından ele alacağız.
TÜRKİYE’DEKİ ZORUNLU SİGORTAYA TABİ SÜRELER AÇISINDAN
1.Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerdeki (Örneğin Almanya, Avusturya, Hollanda gibi) çalışmalar ile Türkiye’deki zorunlu prim ödeme sürelerinin çakışması halinde, Türkiye’deki prim ödeme süreleri iptal edilir ve yurtdışı çalışma süreleri talep halinde borçlandırılır.
Örnek verecek olursak 18 yaşından sonra Almanya’da 15.6.1993 tarihinde ilk defa sigortaya tabi çalışmaya başlayan bir vatandaşımız çalıştığı Alman firması kendisini Türkiye’de görevlendiriyor ve Almanya’daki sigortalılığını sonlandırarak Türk sigortasına 1.10.1994 tarihinden itibaren tabi oluyor ve çalışıyor. Ancak kendisi Türkiye çalışmalarını 30.5.1997 tarihinde bitirip Almanya’da tekrar 1.6.1997 tarihinden itibaren Alman sigortasına tabi oluyor. Buna rağmen Türkiye’deki firma bu vatandaşımızın zorunlu sigorta primlerini SSK’ya 31.3.2002 tarihine kadar ödemeye devam ediyor.
İşte bu durumda SGK’nın genelgesine göre bu vatandaşımızın 1.6.1997-31.3.2002 tarihleri arasındaki süre Almanya’daki prim süreleriyle çakıştığından Türkiye zorunlu sigortalılık süreleri iptal edilecek ve bu süreler yurtdışı borçlanma kapsamında borçlandırılacaktır.
2.Yabancı ülkelerde işsizlik ile ev kadınlığında geçen sürelerin Türkiye’deki zorunlu prim ödeme süreleri ile çakışması durumunda ise şayet Türkiye’deki prim ödeme süreleri Türk mevzuatına göre geçerli hizmet olarak kabul ediliyorsa bu süreler iptal edilmeyecek ve bu sürelerle çakışan yurtdışı süreleri de borçlandırılmayıp geçerli sayılacak. Ancak, Türkiye’deki hizmetlerin geçersiz kabul edilmesi halinde yurtdışı süreleri borçlandırılır.
Yukarıda verdiğimiz örnekteki kişinin bir hanımefendi olduğunu ve Türkiye süreleriyle çakışan 1.6.1997-31.3.2002 tarihleri arasındaki sürelerden 1.2.1998-1.2.1999 tarihleri arasında yurtdışı işsizlik ve 2.2.1999-31.03.2001 tarihleri arasında da evhanımlığı süreleri olduğunu kabul edelim. İşte bu durumda Türkiye ile çakışan 1.2.1998-1.2.1999 ve 1.6.1997-31.3.2002 tarihlerindeki Türkiye zorunlu sigorta süreleri Türk mevzuatına göre geçerli ise bu süreler onun Türkiye’de prim günü olarak kalacak ve borçlandırılmayacak. Elbette bu durum daha az borçlanma yapma anlamına geleceğinden vatandaşımız için büyük bir avantaj sağlayacaktır.
TÜRKİYE’DEKİ İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK SÜRELERİNİN ÇAKIŞMASI
Türkiye’deki isteğe bağlı sigorta sürelerinin çakışması ile ilgili SGK’nın ortaya koyduğu esas şudur; Sözleşmeli ülkedeki (Örnek. Almanya) çalışma süreleri ile Türkiye’deki isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerin çakışması halinde, isteğe bağlı sigortalılık süreleri iptal ediliyor ve yurtdışı süreler talep halinde borçlandırılıyor. Ancak, bu ülkelerdeki ev hanımlığı süreleri ile Türkiye’deki isteğe bağlı sigortaya tabi sürelerin çakışması halinde ise isteğe bağlı sigorta geçerli kabul ediliyor ve bu sürelerdeki yurtdışında geçen ev hanımlığı süreleri borçlandırılmıyor.
Görüldüğü gibi Türkiye’deki isteğe bağlı sürelerin çakışması halinde uygulama zorunlu sigortalılık süreleriyle ile aynı. Ancak burada bir ayrım yapıp öncelikle Türkiye’deki isteğe bağlı sigorta uygulamasına bakmak gerekiyor.
A) 2008 öncesi Türkiye isteğe bağlı sigortalılık halleri
Sosyal güvenlik reformu olan ve 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı kanun öncesi gerek SSK kanunu olan 506 sayılı gerekse Bağkur kanunu olan 1479 sayılı kanunlara göre sözleşmeli olsun veya olmasın yurtdışında ikamet ederken ve hatta çalışırken bile şayet herhangi bir sigortaya tabi olunmamış ise isteğe bağlı sigortalı olabiliyor ve yurtdışında iken Türkiye’de bu isteğe bağlı sigorta primleri ödenebiliyordu. Örneğin mülga 506 sayılı SSK kanunun 85.maddesinde tek şart “Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışmama” halidir. Hatta 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1.10.2008 tarihinden önce Türkiye’de isteğe bağlı sigortaya girenler kazanılmış hak olarak bu tarihten sonra da devam edebiliyorlar.
Ancak SGK yukarıda belirttiğimiz tutumu nedeniyle yurtdışı çalışma ve işsizlik süreleriyle çakışan bu isteğe bağlı prim sürelerini kanunsuz olarak iptal ediyor ve o sürelerin yeniden yurtdışı borçlanılmasını istiyor. Oysa vatandaş aylık olarak 2008 öncesi bu sigortaya tabi olmuş ve primini ödemiş. Ondan yasal hakkı yok sayılarak zaten her yıl zamlanan borçlanma bedelleriyle tekrar borçlanma yapmasını istemek haksızlıktır.
Bu nedenle SGK’nın böyle bir işlem yapması halinde vatandaşımızın konuyu hemen mahkemeye taşımasını şiddetle öneririz. Zira 2008 öncesinde tek şart “Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışmama”dır ve burada Yargıtay 21. HD’nin 2009/15459 Esas, 2010/11405 Karar sayılı, Yargıtay 10. HD’nin 11.05.2005 tarihli ve 2005/6456-10202 sayılı ilamlarında da belirttiği gibi kanunda kastedilen sosyal sigorta sadece Türkiye’deki SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı gibi yasal sigortalara tabi olmamaktır. Yabancı bir devletin sigortasına tabi olmak bu ifadenin kapsamı dışındadır.Bu süreleri SGK iptal edemez.
B) 2008 sonrası Türkiye isteğe bağlı sigortalılık halleri
5510 sayılı kanun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden sonra Türkiye’de isteğe bağlı sigortalı olabilmek için sözleşmeli ülkelerde (Almanya gibi) ikamet edenler ikametlerini Türkiye’ye taşınamak zorundadırlar. Zira bu kanunla Türkiye’de ikamet şartı getirilmiştir. Dolayısyla sosyal güvenlik sözleşmesi olan bir ülkede ikamet ederken veya çalışırken Türkiye’de isteğe bağlı sigortalı olup prim ödenemez. Bu nedenle SGK’nın yukarıda açıkladığımız yurtdışı borçlanmada iptal kuralı bunlar için geçerlidir.
2008 öncesi veya sonrası da olsa yurtdışında ikamet ve çalışma hallerine rağmen Türkiye’de isteğe bağlı sigorta olunabileceği belirlenen ülkeler de vardır. Buna göre imzalanmış ikili sosyal güvenlik sözleşmelerine göre yurtdışından Türkiye’de isteğe bağlı sigortaya prim ödemek Fransa, İngiltere, İsveç ve İsviçre’deki vatandaşlarımız için mümkündür. Bu ülkelerdeki çalışma süreleri ile Türkiye’deki isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerin çakışması durumunda, isteğe bağlı sigortalılık süreleri iptal edilmemektedir.
Av. Şerif Yılmaz